varoş insani aşk evliyası kerata

Bir zaman varmış, biri yokmuş o zaman...
O zamanda ;
Her zaman ki gibi , çirkin olanmışım ben. Yalanmışım o zaman.
Durmadan dolanmışım; aranaaa aranaaaa ...
En sonunda ;
Dolaşmışım, bir sahte tebessümün kollarına; inanmış, güvenmiş ve kandırılmışım. !
Olsun...
Ben zaten alışmışım bu lanet merete...
Sonu olmayanların müptelası,
İmkansız aşkların, muhteşem hayallerin, dipsiz mutluluğun peşinde ki; varoşların keratası ...

Duuur dur; bi cigara tellendirelim. Olmayan neşemizin içine, leş bi duman sevk edelim. Ben anlatmaya başlamadan önce, sen yapabiliyorsan eğer; iki dakka beyni mi alır mısın?
Tek deliren ben olmamalıyım, lütfen...

        Zamanın en zor geçtiği zamanlardı ki o zamanlar ; ben hep gözü kara ve gözü mor dolaşırdım. Biraz mangal yürekli, biraz da ürkek kedi misali.
        Kalbimden haber alamayacağım günlere doğru hızla sürükleniyordum. Kendimi aşk denen o ihtiyar lolitanın; ateşli bedenine o kadar kaptırmıştım ki, ölüme doğru seri parandeler attığımın farkında bile değildim.
        Kalbimde oturan kişi; belki de daha geniş, balkonlu ve manzaralı bir kalbe taşınmak için; son kirayı da bana kitleyerek, Usain Bolt gibi koşarak kaçtığında; yeni doğmuş bir bebek gibi kaldım ortada. Hayata göre aşırı saf, fazla avanak, çok inanmış ve güçsüz. 
        Oysa rakipsiz kerata için; küme düşmenin hiçte sırası değildi. Ne güzel yapılmıştı bütün planlar. Yaşanılası güzel yerler bile hayal edilmişti, mis gibi. Tüm federasyonların desteği de alınmıştı. İşte tamam, her şey tamdı. Eksik olan neydi de, bıraktı arkasında ki tüm çöplükleri ? Yoksa benim kalbim , aslında benim sandığım kadar rahat değil miydi ? neydi neydi neydi ?
        Diye soooraaa soraaa ; bir kaç tel beyazın sahibiydim artık. Bir çuval dolusu da cevapsız sorum vardı; içimde patlayacak olan. Bi "hoopp nereye gidiyon bilader?" bile diyememiştim. İşin aslı; kimseye bir şey diyememiştim. O gün, öyle bi sustum ki ben. Öyle  sessiz üzüldüm ki... Kimsesiz, sessiz ve sahipsiz kerata; öyle bir bakış attı ki hayallerinin ardından. Ustaca sakladı tüm duygularını. Ancak, becerikli insan sarrafları anladı onun gözlerinde ki ; yıpranmışlığı, intikamı, tutkuyu, aşkı ve çok daha fazla aşırı yoğunlaşmış yaşanması kötü duyguyu... 
        


        Bütün varoş keratalar, sessiz kalarak ve duygularıyla saklambaç oynayarak; insani aşkın evliyası oluyor zamanla. Ve aslında ,

Aslında falda çıkmıyor söylenenler. Gözlerden okunabiliyor. 
Aslında yalanlara inanılmıyor artık. Çünkü doğrulara, yalancı kılıflar çok küçük geliyor.
Aslında öpmek ile öpüşmek arasında ki fark anlaşılabiliyor.Sevmek ile sevişmek arasında ki gibi.
Aslında ihtiyaçtan ve alışkanlıktan nefret ediliyor. Anı yaşa ve sonra öl , artık baydı çünkü.
Aslında iyi ve kötü çok bariz. Ama kötü her zaman ki gibi daha çekici eleman.
Aslında bir insana göre diğer insanlar "kalbinde mantık arayan avanaktır"

       Yıl 2012'de metropolün göbeğinde hala insanlar aşkı kullanıyor ya. Hani aşkın bedeli  "yatak arkadaşlığı alışkanlığı" statüsüne dayatıp, bir süre sonra pozisyon zayıflığından eritip bitirip yok ediyorlar ya. Sonra konuşunca "varoş insani aşk evliyası kerata"  konuştu oluyor. Bu insanların %98'i vallahi pis,kötü,kaka ....
       Şimdi
       Sahte bir tebessümün kollarına dolanmış; inanmış ve güvenmiş birine anlatsan bunları. Kim bilir kaçıncı fasıldan mavallar okuyarak, hikayesini değiştirir ve donatır iyi kötü. Bize de çakmaya çalışır, yeriz vesselam. eyvallah... Sonuç olarak;  yerin yanımız yerin hazır. Sonunun hazır olduğu gibi, müstakbel "kandırılmış".
       Eğer kız verirse "hemen verdi lan bu kaşar", vermezse de "bu vermiyo oğlum" denip kızın kıçına atılacak okkalı tekme için sivri burun kunduranın hazır bulunduğu şu devirde. Siz ilk başta siz olun sonra çok akıllı olun ve bunu kimseye çaktırmayın. 
Bence kızlar, ne versin ne de vermesin ? ona göre bi ayar çeksin neyse....
       Zaten onlar için bi sorun yok. Çünkü erkekleri peşlerinden koşturacak, çok sağlam donanımları mevcut. Elbet mutluluklarını sömürecekleri saf bir erkek onları bulacak. Kendi mutsuzluğu ile onlara mutluluk katacak. Zengin bi adam olursa da şayet , belki aldatmazlar...       Herkes böyle değil tabi... 

       %2 lik kısım biraz zor bulunur oldu bu aralar. Nesilleri tükenmekte...
Tükenirken de bol bol kandılırmaktalar. Safi ihtiyaçları karşılamak için bir portföy gerekiyor en nihayetinde.

       Ben de sadece laftayım aga. Gerisi tırt ... 
       Safi portföyün aranan elamanı olmak güzel.
       Bile bile inanmak ise çok profesyonel.

Anlam dolu tek bir şey söyleyeceğim.!
kızım bak git....

Selametle,
C.Ataman.       

Başka yerde görsem sonuna kadar okumazdım.Okuyanın alnından       

0 Yorunuz:

Bana yorum yapma bana bira ısmarla ya da yap sonra da bira ısmarla...